Balıkçılık hayatta kalmak için yiyecek sağlamanın bir yolu olarak ortaya çıktı. MÖ. 2000’den kalma Mısır ve Çin görsellerinde, olta balıkçılığı, olta ve ağlarla balık tutan figürler gözlemlenmiştir. Eski Yunan, Asur, Roma ve Yahudi yazılarında ise balıkçılığa atıfta bulunulduğu kaynaklarda gördüğümüz bir diğer detay.

Günümüzde ise artan insan popülasyonu, nehirler, göller ve denizlerde balık tutmayı, hayatta kalma amacından çok bir spor ya da açık hava etkinliği olarak modern yaşama adapte etmiştir.

Kimi insan sakin yerler seçerek, balık tutmanın dinlendirici etkisini keşfeder, Bazıları ise daha kalabalık yerlerde insanlarla sosyalleşmek amacıyla bu etkinliği gerçekleştirir. Tüm bunların dışında, balık tutmayı bir etkinlikten ziyade, rekabetçi bir spor dalı gibi görenler de vardır.

Batı Karadeniz’in en büyüleyici doğasına sahip Yedigöller, balık tutmayı keyfe dönüştüren bir yer olarak özellikle Mayıs- Eylül döneminde ziyaretçileri ağırlamaya devam ediyor. Balıkların yumurtlama dönemi olan kış ayları hariç diğer zamanlarda kontrollü bir biçim de balık avlamak serbest.

Büyükgöl ve Derin Göl’de, Gökkuşağı, Mercan, Kadife ve Abant Alası türleri bulunmaktadır. Sportif olta balıkçılığı için mayıs- eylül dönemi ise en uygun dönemdir. Tabiata zarar vermeyecek, balıkların habitatını koruyacak kurallar eşliğinde bu etkinliği gerçekleştirmek mümkün.

Yedigöller’in renkli dünyasının size sunacağı birçok alternatiften biri olan sportif olta balıkçılığı, göl manzarası eşliğinde içkinizi yudumlarken yaşayacağınız en iyi deneyimlerden biri olacak.